HİKAYESİ DE TADI DA BİR BAŞKA
PEKİ NEDEN SU?
Osmanlı zamanında eve misafir geldiğinde kahveyle birlikte su getirilirmiş. Misafir toksa kahveyi alırmış. Açsa suyu. Tabii o zaman hemen sofra kurulurmuş. Böylece çok ince bir nezaketle anlaşılırmış.
KÖPÜKLÜ OLMASI ŞART
Kız istemelerde de hepimizin bildiği, artık gelenek haline gelmiş olan genç kızın istemeye gelen aileye ‘’Türk Kahvesi’’ ikramıdır. Çünkü Türk kahvesinin köpüğünü tutturmak oldukça dikkat isteyen bir iştir. Aynı zamanda o kahveyi dağıtmak da "istemeye gelinen hanım kız" için eksi veya artı puan getirisidir. Genç kız kahveyi bol köpüklü yapmışsa, kahveyi dağıtmaya kayınpederinden başlamışsa bu hanım kızımızın efendi ve de becerikli olduğunun kanıtıdır.
Genç kızlar damat adayına kahvesini ‘’tuzlu’’ ikram eder, artık bu da bir gelenek haline gelmiştir, eli mahkum damat adayı o kahveyi içmek zorundadır. Şimdilerde çok yaygın olan tuzlu kahve’nin eski adetlere göre bir anlamı olduğunu biliyor muydunuz?
Tatar, Özbek ve Afgan geleneğinde kız istemeye gelen öncelikle misafirdir ve olabildiğince iyi ağırlanır. Evlilikte kızın gönlü varsa ne ala, ama yoksa kahveye tuz konur. Tuzlu kahveyi içen damat bu aileye damat olamayacağını ilk ağızdan öğrenmiş olur, kızı kaçırmaya falan kalkmaz. Yani kahve "bu kahveyi ben yaptım. Sana varmaya niyetim yok, ailemin de bundan haberi var. Kahvenizi içip fazla uzatmadan gidin" cevabının en nazik tezahürüdür.
Tadıyla, verdiği mesajlarıyla, gelecekten haberleriyle, 40 yıl hatırı ile hepimizin vazgeçilmezidir, Türk Kahvesi. En güzel sohbetlerinize eşlik etmesi dileğiyle, bol köpüklü Türk kahveleriniz olsun, afiyet olsun.
DUYGU ERGOVAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder