9 Mayıs 2014 Cuma

BOZAAAA

Boza, darı irmiği, su ve şekerden üretilen bir kış içeceğidir. Bilinen en eski Türk içeceklerinden biridir. Boza, genelde kış aylarında tüketilir. Bozanın mevsimi 15 Eylül  15 Mayıs arasıdır.
Uygun şartlarda muhafaza edilirse bozanın içilebilecek kıvamını koruduğu süre 6 ya da 7 gündür.
Türkiye’de genellikle darıdan yapılan boza, başka ülkelerde yapıldığı yerin başlıca ürününe göre mısır,arpa, çavdar, yulaf, buğday, kara buğday, Arnavut darısı, gernik gibi tahılların unu, bazen da pirinç ve ekmek, nadir olarak da kenevir unu ve karamuk mayalandırılarak yapılır.
Boza, Mısır ve Kuzey Afrika sahilleriyle Akdenizli tüccar gemiciler aracılığıyla batıya, Hazar Denizi güneyinden doğuya, Asya içlerine ve Çin’e; İran ve Afganistan’a, Kafkaslar’dan kuzeye, Volga havzasına doğru geniş bir coğrafyaya yayılır.

Boza’nın Faydaları

·         İçerdiği aktif mayalar sayesinde emziren annelerde süt yapımını artırır.
·         Nitrozamin gibi kanserojen maddelerin vücuttaki oluşumunun önlenmesine yardımcı olur.
·         İçerdiği aktif mayalar ve faydalı bakteriler sayesinde probiyotik etkisi vardır.
·         Gribal enfeksiyon gibi, birçok enfeksiyona karşı bünyeyi dirençli kılar, yararlı bakterilerle vücuttaki direncin güçlenmesini sağlar.
·         Zengin protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler ve sporculariçin çok faydalıdır.
·         Bozanın mayalanması sırasında oluşan laktik asit, hazmı kolaylaştırmada çok yardımcıdır.
·         İçerdiği laktik asit nedeniyle bağırsak florasını düzenleyici role sahiptir.
·         Mide bezlerinin faaliyetlerini olumlu yönde etkiler.
·         B kompleksi vitaminleri içerdiğinden beslenmede önemli role sahiptir.
·         Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır.
·         Karbonhidrat ve proteinin yanı sıra birçok besin öğesini içerdiğinden besleyici özelliği nedeniyle “sıvı ekmek” olarak anılır.

Servis Edilirken; Bilindiği gibi boza, leblebi ve tarçınla servis edilir. Tabiî ki böyle içmek şart değildir, fakat damak zevki açısından genel olarak böyle tercih edilir.

PEKİ NEDEN LEBLEBİ?


İşte onun bir hikayesi var…



Osmanlı zamanının en popüler içeceklerinden birisidir boza, İstanbul sokaklarında hemen hemen her köşe başını bir bozacı mesken tutmuştur. O zamanın erkeklerinin de neredeyse tamamı gür bıyıklara sahiptir, bu bıyıklarla boza içmek de deyim yerinde ise tam anlamı ile işkencedir. Zira bozanın yoğun kıvamı nedeni ile dudaklarımın ucu ile içeyim de bıyıklarıma bulaşmasın deme şansınız yoktur, içim sonrasında da bozanın rengi ve kıvamı, bıyıklar üzerinde nahoş bir görüntü oluşturur. Bu durumu fark eden bir bozacı, bardaktaki içeceğin üzerine leblebiden oluşmuş bir emniyet duvarı inşa etmeye başlar. Artık pala bıyıklı yiğidimiz, bıyıklarını bozaya bulaştırmadan gönül rahatlığı ile bozasını içme imkanı bulmuştur. Afiyet olsun :)